28 Aralık 2008 Pazar

2 !


İki sene evvel bu saatler kucağıma almıstım miniğimi.


Evimizin meleği bugün iki yaşını doldurdu..Anneliği tatmama vesile olan küçük oğlum seni çok seviyorum.Allah daha nice doğum günlerini görmeyi nasip etsin...Hayırlı güzel bir ömür versin, dualarım seninle annem...


*** Halalarımızla yaptığımız küçük doğum günü kutlamamızın detayları bir sonraki gönderide ***

18 Aralık 2008 Perşembe

Emmeye Elveda, Afacan Şirin


Ikı yasına sadece 10 gün kalmıs oglusla emmeye elveda dedik. Evvela gunduzleri kestiğim için benim icin cok zor olmadı. Geceleri de giderek azalttık ve ikinci yasgununden once bu isi de bitirdik cok sükür :) Bebeklerin buyume surecinde 3 tane kilometre tası var ,yurumek, emmeyı bırakmak ve tuvalet egıtımı. Bu ucu de tamamsa artık o artık bir cocuk oluyor. Ikısı gıttı elde var bir ,bakalım o da yaza insallah :)


Bu aralar Ahmetcik müthis derecede hareketli, bu aksam kucuk sandalyesini basamak yapıp tv sehpasına cıktı ordan da zemine dogru pek de yumusak olmayan bir atlama hareketi. Her an adrenalin desem yalan olmaz ! Mutfak sandalyelerimizde ustuste toplanmıs bir halde masanın üzerinde duruyor ,mınık kasif birisini alıp uzerine cıkıp ocaga yaklasmasın diye ! Su an cok hareketlı bir donemdeyız ,cektıgı cekmeceler elınde kalıyor ,yuzunden morluk vs ..eksık olmuyor. Cok sınırlamak da ıstemıyorum ama bu tv sehpasından ucus denemesınden sonra mınık sandalyeler bır surelıgıne ortadan kaybolacaklar sanırım :) Kendısıne zarar vermeden bır atlatsak su donemi insallah !
Amcazadesinin Ahmetcige dediği gibi "sen iyice afacan oldun Ahmet Selim" :)
Tüm afacan annelerine kolaylıklar diliyorum !


*** Yukarıdaki resim eskılerden olup anne tarafından cok sevıldıgı icin eklenmistir, coraplar hediye olup rengı tamamen tesadüfidir :) ***

27 Kasım 2008 Perşembe

Yeni Bir İşim Var Artık !

Acaba ne yapsam? özel ders mi versem, ingilizce cevirimi yapsam diye dusunurken hayalımden daha guzel bir part time işim oldu !

Uzun bir egitim sureci ve gayretler netıcesınde unıversıteye girip, akabınde bır sure meslegını yapan ve mınık bır yavru kollarına bırakılınca evladını daha ıyı yetıstırebılmek ,en hızlı buyume zamanlarında yanında olabılmek ıcın tüm bunlardan "gonullu" vazgecen anneler en ıyı anlar benı sanırım...Bır taraftan yavrunuzun yanında oldugunuz, en guzel zamanlarını bızzat yasadıgınız ıcın ıcınız cok rahat ama bır taraftan da alınan egıtımın hakkını vermek ıstıyor ınsan. Kendısıne duydugu saygı ıcın, uretkenlıgını kaybetmemek bir seyler yapmak istiyor. İste ben de bu dusunceler icindeydim. Hatta ozel ders ilanları vermeye koyulmustum ki daha da guzelini nasip etti Allah. Ozel ders ya da ceviri yapmak aradan uzun süre gectigi icin biraz geriyordu beni, acaba Ahmetcık le nasıl verebilirim, saatler gelecek ogrencıye uyarmı, konuları hatırlayabılırmıyım vs vs...

Esim saolsun bu konuda benı cok iyi anlıyor, kendısı benım yazı - çizi işlerini sevdiğimi bildiği için acaba gazetede (kendisi Zaman 'da calısıyor) bir seyler yapabilir misin dedi. Ben muhendısım ne anlarım o işlerden desem de kadın aile sayfası edıtoruyle bir gorusme ayarladı. Gorustuk, konustuk ,tekstil muhendısı olmam ilgilerini cekti. Kadına yonelık bir sayfada tekstille ilgili, gundelık kullanım alanlarına ilişkin yazılar yazıp yazamayacagımı sordular. Ben de denemek isterim dedim ,eşim de saolsun destek oldu. Ve boylece basladı bizim part time işimiz...Haftasonu geceleri Ahmetcıgı babası uyutuyor ve ben işimin basına geciyorum :) Şimdilik haftalık bir yazı seklinde devam edecek inşallah. Bugune kadar iki yazı yayınlandı ,inşallah bekleyen bir tane daha var. Ne diyebilirim ,Allah a çok şükür ,oglusumla beraber gecırdıgımız zamanımızdan calmayan ,hem esas meslegım hem de ilgi alanımla kombine olmus bir işim oldu sonunda !

PS : Sevgili hem anne hem de ev hanımı olan blog arkadaslarım aklınıza gelen yazı konuları olur da bana paslarsanız sevinirim :)

selamlar
Zeynep

Çıkan yazılar için

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=759332
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=763948&title=oda-kokusu-kokulu-mumlar-ve-tutsu-alerji-sebebi

11 Kasım 2008 Salı

Narlı Elmalı Güzel

Cocuklu ve mutfaga girmeyi seven bir anne iseniz evden tatlı, kek, kurabiye vs.. hic eksik olmaz - bizim ev gibi. Oktay Usta nın deyimiyle evdeki ve eldeki imkanlar dahilinde yeni lezzetler oluşturmayı çok seviyorum. Eve eğer elmayı cok aldıysak elmalı, narı cok aldıysak o hafta narlı bir tatlı oluyor. Bayram sonrası da gelen madlen çikolatalardan kekler tabi :)

Bugun bu tatlıyı doğaçlama yapıverdim. Cok hafif ve pratik bir tatlı oldu.


Kısaca tarifi ve malzemeler :
3 tane orta buyuklukte elma
1 tane nar
yarım lt sut
yarım su bardagı seker
yarım su bardagı un
yarım su bardagı fındık
1 cay kasıgı tarcın

1 - Elmalar soyularak kup kup dogranır. 1 yemek kasıgı sekerle beraber yaklasık 10 dk teflon tavada pisirilir.
2 - Yumuşamış olan elmaların üzerine tarcın ve fındık ilave edilir. Bu karısım kuplara paylaştırılır. (6 adet kup)
3 - Yarım lt süt & un & şeker tamamı karıstırılarak muhallebisi pişirilir.
4 - Kuplara paylastırılmıs olan elmaların üzerine muhallebisi eklenir.
5 - Son olarak nar taneleri ılımış olan muhallebinin uzerine dökulur.

Afiyet Olsun !

6 Kasım 2008 Perşembe

Teyze Oldum :)

Canhıraş bir şekilde denize taş atmak için koşarken :)

Renkler ne kadar orjinal, lila ortasında sarı ..

saçları kesilmiş "adam" olmuş benim oğlum


dayımızın formasıyla, Portekizlileri yenen GS için olsun bu da ...

Önce bizim bilgisayarın kafası bozuldu internetimiz gitti, sonra Diyarbakır mahkemesi bloggerı kapattı vs... derken iki haftadır yazamadık. Şu an Değirmendere den yani dedemizden bildiriyoruz. Dedemiz dedik çünkü ananemiz hala Amerikada. Kızkardeşimin doğumu için 3 Ekim den beri orda...Çok şükür beklenen doğum gerçekleşti :) 31 Ekim de İrem kız dünyaya geldi. Allah minik yeğenime hayırlı - keyfiyeten & kemiyeten uzun bir ömür nasip etsin inşallah..Türkiye deki 7 aylık son doktor kontrolünde son tarih 20 Ekim denilmişti. Dolayısıyla 20 Ekimden bu yana heyecan ve tedirgin bir şekilde bekliyorduk. Hatta kardeşime burada olsan bebişin göbeği bile düşmüştü diye takılıyorduk. Yurt dışında Amerika da doğum buraya göre gerçekten farklıymış. Evvela doktor kontrolleri çok farklı ,kardeşim giderken 7 aylık hamileydi. Gittiğinden bu yana sanırım doğumuna kadar birkaç sefer doktora gitti ve hiçbirisinde ultrasona ,nst ye vs.. sokmamışlar. Mezura ile karnının yüksekliğini ölçüyor ve alınan değere göre bebek hakkında bilgi veriyorlarmış. Yani mezura orda en gelişmiş tıbbi aletlerden biri :) Bizde ise son haftalarda 3 güne bir ultrasona ,nst ye girilir. Sonra doğum olayı, burda olsa dediğim gibi 31 Ekime kadar bebiş muhtemelen en azından bir haftalık olacaktı. Orda doktor kendi sancını bekle ,eğer gelmezse 28 Ekimde gel demişti. Nitekim kardeşimin sancısı gelmedi, suni sancıyla epidural normal doğum oldu. Sezeryan mı ,ona doktorumuz karar veriyor tabi ki :) hastanın böyle bir seçim hakkı bulunmuyor. Şartlar gerektirmedikçe normal doğumdan yana olan ben bu uygulamayı beğendim doğrusu. Ama doktorların ultrasona ,nst ye ihtiyaç duymamasına da şaşırdım. Bilemiyorum hangisi doğru.

Neyse ,Allah a şükür İremimiz dünyaya geldi ,ben de ikinci defa yeğenimi resimlerden de olsa görerek kıdemli teyze olmuş oldum :) Üçüncü yeğenim de yolda bu arada ,ablamında Kurban bayramına doğacak oğluşunu bekliyoruz :) Bu durum tabi en çok annemi yoruyor, 15 kasımda Amerikadan dönecek 3 hafta sonra da ablamın doğumu var. Anneme "doğumlara gidilir" diye yakında kart bastıracağız :)

Ahmetcik de neler mi yapıyor? Annesiyle güzel havaların kıymetini bilip bol bol geziyor. Evde işlerimizi hallettikten sonra mutlaka parka vs.. bir yerlere çıkıyoruz. Hayvanlar ilgi alanımız her çocuk gibi, yalnız hepsinin adı kedi ve hepsi hav hav diyor :) Bugün beraber sahile çıktık ,çay bahçesinde ana oğul oturduk. Denize taş attık ,kedi ve köpekleri izledik.

Saçlarımızı kestirdik bu arada ,daha bir çocuk oldu sanki.

Bizi tanıyanlar emmeye devam ediyormusunuz diye soruyorlar, çok çok azaldı artık. Uykuya dalarken bir beş dk, sonra aralarda bir kaç defa ama eskisi gibi 7 -8 defa değil çok şükür. Yemek yemesi de daha çok düzene girdi diyebilirim. Sabahları acıkmış olarak kalkıyor. Yalnız sütü içiremiyorum ,süt ve yoğurtu sade olarak yemeyi sevmiyor. Emmeden 2 aya kadar tamamen kesileceği için artık alıştırmam lazım. Tecrübeli anneler önerilerinizi yazarsanız sevinirim.

Herkese selamlar :)

21 Ekim 2008 Salı

Emzirme, Oyun ,Oyuncak...

2 yaşına 2 ay kalan oglusla günler hareketli gecmekte dogrusu
Yaklasık 10 gundur gunduz emmesını kesmıs durumdayız. azar azar kesmenın hem benım hem de oglus acısından daha ıyı oldugunu dusunuyorum, evvela gunduzler sonra da geceler ınsallah. Daha bebısım dunyaya gelmeden ıstegım 2 yıl boyunca emzırmektı, cok sukur Ahmet Selim de daha dunyaya gozlerını acar acmaz emmeyi seven bir cocuk olacagını bize gosterdı :) son 10 - 15 gune kadar oglus her talep ettıgınde gunduz gece demeden emıyordu ama artık bıraz da bagımsızlıgını kazanması ve olur olmaz yerlerde emme talepleri bizi sıkıntıya soktugu ıcın gunduz kesme kararını aldım. tek sorun gunduz uykusunda olur dıye dusunmustum ama meme ucuna yapıstırılmıs bant sayesinde bu konu da halledılmıs oldu. Kım ne derse desın geleneksel yontemler ıse yarıyor ! :) Gunduz ara sıra ısteyınce "bantlı annecım hem sen de artık buyudun" dıyorum o zaman ısrar etmıyor ,hemen vazgecıyor sukur. Bazen gece uykusuna dalarken bıle - eger hemen oncesınde de bır seyler yedıyse ve tabı babası ayagında sallıyorsa - emmek ıcın benı aramıyor bıle ,umut vaad eden ama yıne de ıstısnaı bır durum :) Yoksa genelde yatak odasından acıların cocugu gıbı "anneee anneee " dıye benı cagırıyor. gel de dayan sımdı bu cagırmalarına minigin :)

Bu aralar en buyuk afacanlıklarımızdan biri de pastel boyayla duvar boyama ! ART'ist oglum elindeki boyayla duvar ,kitaplık, tv sehpası ,tv ve hatta benim uzerimdeki kıyafetleri bile gelip boyuyor ! gecen gelip ayagımdaki coraba bi cizik atıverdi :) elimde bez geziyorum valla.

Oyuncaklarıyla - kıs geldigi ,parka vs.. cıkma imkanımız daha da azaldıgı icin - daha cok oynaması ve ılgılenmesi icin ne yapabilirim diye dusunuyordum. Normalde hepsi bir sepette duruyordu. Yeni eve gecince kullanmadıgımız atıl kalan hatta esimle kendisine yer bulmak ıcın ordan oraya tasıdıgımız kucuk bir kitaplıgımız vardı ,hani su yapı marketlerde satılan altı kapaklı modeller. Iste onu tamamen oglusa tahsıs ettım. Her rafına oyuncaklarının bir kısmını duzenlı bır sekılde koydum, bul taklar, kupler ,varıller, bloklar. Tv sehpasının alt rafını da araba garajı olarak dızdım. Hayvancıklar vs.. cekmecelere, kıtaplarını da yıne raflara koydum. Hedıye olarak gelen kol saat kutularını da cin pazarından aldıgım renklı kagıtlarla kapladım cok cici kutular oldular. Iclerinde de boyalarını vs..koydum. Gercekten oyuncakların bu dızaynı cok ıse yaradı ! Kucuk masa ve sandalyesinide kitaplıgının yanına koydum. Evımızde cocuk odası olmadıgı icin bunların hepsi oturma odasında ,zaten bizimle aynı odada oynamak istiyor - bence de ayrı odada oynamak icin daha yası kucuk.
Tum bu ısler yaptıktan sonra gecenlerde okudugum montessori egitiminde de oyuncakları sepete koymaktansa bu sekılde ayrı yerlere koymanın daha ıyı olacagını okuyunca hem sasırdım hem de sevındım dogrusu :) ıse yaradı gercekten. meraklı ve karıstırmacı afacanları olanlara nacızane tavsiyemdir ,selamlar

6 Ekim 2008 Pazartesi

Süpürge Sevdasında Son Nokta !


Ahmet Selim kadar süpürge meraklısı cocuk varmıdır bilmiyorum. Varsa eğer annesiyle tanışıp dertleşmek isterim :) Kimi cocuk sesinden goruntusunden cekınır korkar bızım oglansa tam tersi. Sabah uyanır uyanmaz vıj vıj ların yani süpürgelerin yanına koşuyor. Ben süpürge yaparken elimden almak için bayagı ugrasıyor, aglıyor. Vıj vıjlar - yani süpürgeler dedim neden ,çünkü su an evimizde biri arçelik biri philips olmak üzere iki tane süpürgemiz var. biri oynamalık biri temizlemelik. Oglumun en yakın iki arkadasının isimlerini soran olursa arçelik ve philips diyeceğim yakında :)

Onceleri oynamasına cok fazla takılmıyor merakını gidersin nazarıyla bakıyordum. Ama süpürgenin icini dısını kesfetmeye baslayınca iş tehlikeli boyutlara ulaştı, toz torbası kısmı bozuldu filtresi kırıldı vs vs derken ben de durumu bahane edip hep aklımda olan torbasız bir model aldım. Eski tipi simdi Ahmetcikten saklamak için arabanın bagajına koyup uzerini de ortmeyi dusunuyoruz cunku evde nereye saklasak bi sekilde buldu ! Yenisini de bugun balkona koyup uzerine yastık vs ile kamule ettım zannediyordum yanılmısım, kokusunu mu alıyor ne :)

Bu arada oyuncak pembis bir supurgemiz daha var yalnız onu adamdan saymadıgımız icin değinmeye değmez :)

29 Eylül 2008 Pazartesi

Bayramınız Kutlu Olsun !

Yogun gecen Ramazan ayının ertesinde ananemizdeyiz.

Misafirler ,iftarlar ,mukabele derken onbir ayın Sultanını geride bıraktık, seneye yine buluşmak dileğiyle inşallah..

Uzun süredir bloga yazı ekleyemedik, evvela Ramazan ahiren ogulcugun kulakla baslayıp diş çıkarma sancısıyla biten ufak tefek huysuzluklarından dolayı. Bu zamanda Ahmetciğe küçük bir masa - sandalye takımı aldık. Uzerinde resim çiziktiriyor ,yemek yiyor. Evdeki ayak işlerine yardımcı olmaya bayılıyor, bol aferinler eşliğinde ekmeği masaya taşıyor, pazardan gelirken eline verdiğimiz minik bir poşeti sürüyerek de olsa getiriyor. Soğuyan havalarla beraber evde daha çok zaman geçirdiğimiz için biraz mutsuz olsa da camla kapalı balkondan dışarı hasretini gidermeye çalışıyor, bi de balkondan oyuncak atmayı öğrendi bu aralar. Ev giriş kat olduğu için annesi balkondan cambazlık yaparak topluyor nasıl olsa :)

Yüklenecek Eyüp gezisi fotolarımız var, evimize gidince blogumuza kaldıgımız yerden daha canlı bir şekilde devam edeceğiz inşallah.

Tüm arkadaş ve sevdiklerimizin bayramını kutlar büyüklerin ellerinden miniklerin gözlerinden öperiz.
Bol misafirli bir bayram dileğiyle..

2 Eylül 2008 Salı

Ramazan Ayı

Herkesin Ramazan Ayını tebrik ediyorum, kendisine yaraşır güzelliklerle dolu bir ay olması dilegiyle...

Selamlar

24 Ağustos 2008 Pazar

Yazalım Cizelim Boyayalım

Yeni minik sandalyemiz ve sehpadan bozma masamızla is basındayız. Bakalım bunlar da neymis?
Bir boya kalemi ve boyama defteri


Tadı nasıl bu boyanın?


O kadar isine dalmıski burunda boyamadan nasibini almıs :D

Yazan eller

Bu gulucuk de Emine teyzemize :D

17 Ağustos 2008 Pazar

Son Gezmelerimiz


Bloga yazmayalı bayagı oldu. Bu surecte evvelen Ahmetcıgın hastalıgıyla ugrastık ahiren Degirmendereye ananemizin yanına gittik. Kucuk teyzemiz carsamba gunu ıkı yıl kalmak uzere Amerikaya gidecek ve kendisi 7 aylık hamile. Hep beraber o gitmeden bir hafta gecirelim istedik. Hepimizin aklı onda ,hayırlısıyla dogumu olur insallah..Allah tan annem de vize alabildi dogumuna gidecek. Kardesim ilk dogumu olacagı icin dogal olarak cok heyecanlı, Rabbim kolaylıklar versin herkesle beraber. Bu arada yurtdısında ozellikle USA - Michingan da yasayan ,orada dogum yapmıs arkadaslar varsa deneyimlerini yazarlarsa sevinirim.


Degirmendere ,bizim melmeket diyeyim :D cok guzel bir yer, her aksam sahile cıktık. Ablamlar da oradaydı. Ablamın kızı Betus ve Ahmetcık bu sefer daha iyi anlastı sukur :D birbirlerine zarar vermediler :D abla kardes oynadılar, sarıldılar. Betus ona ablalık yapmak istiyor ,opuyor sarılıyor bir alemler valla:D


Degirmendereden Ahmetcige kucuk plastik bir sandalye aldım, pek sevdi ,oturup ayaklarını sallıyor :) takım halinde satılan masa sandalyeler de vardı, uzeri cizgi film karakterli olan. Ilk onlardan almayı dusunuyordum ama plastik sandalye kapanma durumu olmadıgı icin daha mantıklı geldi. Evdeki zigon sehpaların en buyugunu de masa niyetine kullanırız diye dusunmustum ama evlatcıgım sehpanın arada bir tahtası oldugu icin ayagını oraya sıkıstırıyor :) Ayrı olarak da bir de kucuk bir masa alabilirim. Evimizde kiler tarzı bir yer olmadıgı icin esya alırken enine boyuna dusunuyorum. Fazladan esya cocuk buyudukce yuk olmaya baslıyor netekim su an atıl durumdaki mama sandalyesini nereye koyacagımı sasmıs durumdayım :) Esyada sadelik en güzeli, elimden gelse odalardan birini tamamen bos bırakır ufaklık icin hoplama zıplama yani oyun odası yapardım :D Yine de kucuk bir masa alacak gibiyim hayırlısı insallah.


Yolda gelirken oglusa oyalanması icin mıknatıslı yazı tahtası aldım, hani su yanında kalemi olan, alttaki silgisini - minik kolu - saga sola cevirince yazıları silinen. Bizim zamanımızda sadece kalem vardı simdi ucgen, daire gibi geometrik sekiller de eklemisler. Cok pratik ve guzel bir oyuncak ,cocukken de cok severdim ,arabada Ahmetcigi bahane edip yine bayagı bir karalama yaptım :D


Bu ara bir de evde aktivite olarak oglusla neler yapabiliriz onu dusunuyorum. Ramazanla beraber daha cok evde olacagız, gezmeler izinler bitiyor. 2 yasına yaklasmakta olan oyuncaklarından cok etrafı karıstırmakla mesgul meraklı bir minikle evde neler yapabiliriz? Onerileriniz varsa dinlemek isterim, herkese selamlar :D

27 Temmuz 2008 Pazar

2 Ası 6 Igne

Merhaba !

Tatilden doneli bir hafta oldu. Armutlu da gittigimiz yerden cok memnun kaldık ,ailenin hanımları olarak yemekleri kendimizin yapacak olmasını basta cok dusunmustuk - netekım tatılde insan mutfaktan biraz uzak kalmak istiyor - ama boyle olması biz kucuk cocuklular icin daha iyi bile oldu. Malum ufaklıkların uyku duzeni yemegi hazır mekanlara uymayabiliyor, damak zevkine uymuyor vs.. Cok sukur guzel bir 5 gun oldu bizim icin.

Dondugumuzde ise malesef Ahmetcik hasta oldu. Oglusun hafif bir bogaz akıntısı vardı. 18 ay asılarını olmak icin doktora gittik. Doktor amca akıntıyı onemsemeyerek iki koluna birden karma ve su cicegi asılarını yaptı. Akıntı ve asılar bunyesıne agır geldı ve ıkı gun sonra 39 derece atesle solugu hastanede aldık. Yaptırmayanlar ıcın soyleyeyım su cicegi asısı canlı bir ası oldugu icin akabinde ates vs oluyor, eger cocukta ufak bir rahatsızlık olsa da artması icin tetikliyor. İki ası sonrası altı tane de igne yedik, simdi ise antibiyotige devam ediyoruz. Cok sukur ignelerden sonra bayagı toparlandı ama istahımız cok fena..

Kuzusla beraber ası sonrası degısıklık olsun diye kitapcıya gittik, indirimde olan hikaye kitaplarından hem buyukler hem kucukler ıcın aldık. Mustafa Kutlu hikayeleri cok yalın ve sade, mektuplar da o kıvamda.

Gazete okuyan minik
Yeni kitaplar, ogulcugun dinleme merakının olusacagı gunleri bekliyorlar

Ne almıs bakem annem


11 Temmuz 2008 Cuma

Gezmeye Devam


Gecmis olsun dileklerini ileten tum arkadaslara tesekkurler :)



Sonunda izne cıkıyoruz :)



Gozlerimizdeki rahatsızlıktan dolayı bir hafta erteledigimiz izne yarın sabah itibariyle cıkacagız insallah. Babamızın ailesi olarak her sene toplu olarak bir yerlere gidiyoruz. Artık herkes coluk cocuga karıstıgı icin bes kardes aynı anda ata evinde toplanınca haliyle trafik sıkısıyor. Biz de careyi her sene farklı bir yerde toplu tatil olarak bulduk. Kalabalık oldugu icin güzel geciyor, yegenler ,amcalar ,halalar kaynasıyor.



Bu sene rota Armutlu, bakalım insallah güzel gecer. Gozlerimiz cok sukur bayagı iyilesti ama oranın tozu kumu nasıl olur bilmiyorum. Ates dusurucu, agrı kesici her seyahatte bizimleydi, bu sefer damla ve pomadlar da eklendi. Kucuk bir ecza dolabımız var :)



İzne cıkmadan Ahmetcigi yaklasıkbir hafta gecikmis olan 18 ay kontrolune goturduk. Boy, kilo cok sukur iyi. Asımızı da izinden donunce vurulacagız insallah. Yalnız bizim oglan doktordan, hemsireden hic hazzetmiyor gozlerinden yaslar doke doke aglıyor minigim.



İzin sonraı gorusmek uzere insallah ,selamlar :)

7 Temmuz 2008 Pazartesi

Oglus Hasta Ben Hasta :(

Goze mi geldik ne :)



Hem oglus hem ben gozlerimizden yana dertliyiz bugunlerde. Evvela Ahmetcik goz kapaklarinda sisme ve kanlanma basladi, akinti oldu vs..Gunlerden pazar oldugu icin goz doktoru olan tek yer olan Bakırkoy Devlet Hastanesine gittik. Gozu virus kaynakli mikrop kapmis ,bir damla ve pomad verdi. Carsamba gunune kadar ciddi bir iyilesme goremedigimiz icin tekrar doktora gittik. Ek bir damla ve antibiyotikli pomad daha verdi, 10 - 15 gunde ancak eski haline gelebilir dedi. Bulasıcılıgı cok yuksek bir hastalık dedi ayrica...Ve ben de oglustan kaptim malesef!

Gozlerim sismis ve kanli bir halde, dovulmus gibiyim :) Gunes gozlugumuz olmadan disari cikmiyoruz. Her goren saolsun bir tavsiyede bulunuyor, sıcak su ,.cay..

Ahmetcigin gozu cok sukur iyiye dogru gidiyor ama benim sanirim bir haftam daha var. Cok bulasici oldugu ve hijyen cok onemli oldugu icin bir kac gun hic disari cikmadik. Simdilerde cikiyoruz sukur. Bakalim hayirlisiyle bi atlatsak gidip gorulecek yeni dogmus iki tane bebek var, onlara gidecegiz insallah :)

Bizden bu kadar
Herkese saglikli gunler diliyorum :)

13 Haziran 2008 Cuma

Saçlari Kesilmiş Bıdık

Merhaba :)

Gezmeleri biten ana ogul olarak cok sükür evimizdeyiz. Misafirlerimizi agırlıyor, yeni komsular ediniyoruz. Karsı komsumuz cok hos bir insan, yeni evde iyi komsuluklar edinebilmek icin cok dua etmistim ,cok sükür :) Sitenin ve tum tasinanların yeni olması tanısmak icin buyuk avantaj. Insaallah guzel komsuluk ve iliskilerimiz olur burada. Calıstıgım donemlerde zamanım olmadıgı icin acıkcası komsularımla pek gorusemıyordum ama insan evde olunca hem kendisi hem de cocugu icin her zaman gorusebilecegi insanlar istiyor.

Oglusun sacini kestirdik nihayet!!
Nihayet diyorum cunku dogdugundan bu yana sadece bır sefer onden hafifce kestirmistik. Bu sefer hakiki bir kestirme oldu ama :) Kestirme hikayemizde soyleki : gecen hafta ananemizdeydik. Ben ve oglusun teyzesi de sac kestirmeye gitmistik :) Dedemiz de Ahmet Selimi kaptıgı gibi - benim de yoklugumdan istifade :) - berber amcasına goturmus. Ortalıgı yıkıp aglayan Ahmetcik dedesini bayagı bir yormus. Geldiginde aglamaktan yuzu kızarmıs bir haldeydi minik kus. O kadar cok telas etmis ki, fanilasının ici tamamen tüy dolmus :) Boylece ana ogul aynı gun sac kestirmis olduk. Yeni imajımızın fotosunu henuz cekemedik ama simdiye kadar aldıgımız tepkiler olumlu :) herseyden once yazın gercekten uzun sac cocuklar ıcın zor oluyor, cok terliyorlar hasta oluyorlar. Ben de cocukken kız cocugu olmama ragmen saclarımın omuzlarını gectıgını pek hatırlamam dogrusu :) her okul kapandıgında uc kız kardes once kuaforun yolunu tutardık :)

Bızden haberler simdilik bu kadar ,simdi evi toparlamak aksama teze fasulye yapmak lazım
:)

Ankara Fotografları

Yeni evimize yerlestik cok sükür, ilk misafirlerimizi bile aldık :) Ufak tefek eksiklerimiz var ama olur o kadar artık. Ahmetcik de buraları cok sevdi, her gun bir posta dısarı cıkıp toprakla oynuyor kucuk havuzdakı suyla oynayıp mest oluyor.

Ankara gezimizin uzerinden iki hafta gecti ama biz fotoları ancak yukleyebıldık :) Adana fotolarımızı malesef henuz maıl olarak alamadık. Zamanda gerıye donus gıbı olacak ama ıste fotolar :) sonra da Adanayı yukelemek ıstıyorum ınsallah.
Betus ablamız ,pek fotojenık pek maşallah :)



Goksu parkına gıttık,Ahmetcik costu tum piknik masalarını gezdi, bıskuvi topladı :)


Ahmet Betus fotoroman 1 :)


Ahmet Betus 2 ,pek severler bırbırlerını aslında ama :)


Anne ,teyze koooosss Ahmet sacımı cekıyor


ay fotograf mı cekılıyordu neyse gulumse kuzen :)


Ankara- Harikalar Diyarından. Cok guzel bır yer gercekten,masal kahramanlarının fıgurlerı yapılmıs.


Ahmetcık kırmızı baslıklı kızın kurdundan korkup teyzesıne yapısmıs bır halde :)

Betus ablasının masasını pek sevdı :)

27 Mayıs 2008 Salı

Neredeydik?


Gmail hesabımı dondurmuş, e haklı tabi mayıs ayı da geldi geçiyor biz daha bir şey yazmamışız. Arşiv Nisandan Hazirana geçmeden ben de bizden haberler vereyim dedim :) aslında bu bir ay blog acısından hareketsiz geçse de bizim açımızdan çoook hareketliydi. Evvela çok şükür taşındık, yeni eve geçtik. Internet bağlantımızın da olmayışının bir sebebi bu, site daha yeni olduğu için bir çok şey taşındıktan sonra oluyor tabi.
Mayıs başı taşındık, hemen iki üç gün sonra eşim 8 günlüğüne yurtdışına çıktığı için biz de Adana ya babaanne ve dedemizi görmeye gittik. Taşındığımız site daha çok yeni olduğu için apartman biraz ıssız, biz taşınan ikinci aile idik :) eşim olmayınca biz de tedirgin olacağımızdan dolayı onun gittiği her hafta biz de kendimize kapı bulduk :) netekim şu an ikinci kapımız olan teyzemizde yani Anakradayız. haftasonuna kadar buradayız inşallah, yani eşim gelinceye kadar :)

Oğluşla başbaşa biri uçak biri otobüs olmak üzere iki tane yolculuk yaptık. Uçak fena değildi ama otobüste iki saat uyumanın dışında kalan dört saatte canının sıkılmaması için elimden gelen şebeklikleri yaptım :) üzerimize su döküldü, çayı koridora döktük (senin neyine çay içmek bebekli hanım :) vs... Ankara Aşti yazısını görünce ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz :) Bu kadar yorulacağımı tahmin etmiyordun doğrusu. Allahtan dönüş biletimizi geceye aldık, yolda bol bol uyur inşallah paşa.

Adana gezimiz de çok güzel geçti, oğlum ve amcazadesi Ömer Yiğit tanıştılar kaynaştılar, o Ahmet Selimden bir yaş büyük. Bizimki daha çok onun peşinde koşturdu diyebiliriz aslında ,o biraz küçüksündü bizim oğlanı :) Adanayı gezdik ,dolaştık. Piknikte çekindiğimiz bir kaç fotoğraf var evimize internet bağlanınca onları yüklemek istiyorum inşallah .

Şimdide Ankara da teyzemizdeyiz. Betüş ablamız biraz hasta ,onun uyanmasını beklerken Gmaili de fazla kızdırmadan hemen yazayım istedim :) İnşallah fotoğrafları da eve geçince yükleyeceğim. Bu arada hal hatır soran arkadaşlara ayrıca çok teşekkürler.

Selamlar

26 Nisan 2008 Cumartesi

Konusuyorum o halde varım :)

Ahmet Selimin her gecen gun dil gelisimini izlemek cok ama cok guzel. Her anne gibi ben de bu sureci hem keyifle hem de sükürle geciriyorum, daha dun elini kolunu hareket ettirmekten aciz olan bu minik insan bugun kendisine soylenenleri anlıyor dahası biz anlasak da anlamasak da konusuyor derdini anlatıyor, mucize gibi bir sey gercekten..

Acıktınkı oglum diye sordugumda hemen mutfaga kosuyor mama sandalyesinin etrafında "mamma" diyerek dolanıyor. uykun geldi mi annecim dedigimde ise düse kalka yastık ve battaniyesini getiriyor elime veriyor. Artık kulagımız agzımız nerede biliyoruz, arada bir sac ve agız hattında kısa devre oluyor ama olur o kadarcık :) bir de sakacıktan "hımm" dedıgımde bana isaret parmagını sallıyor kucuk dana :) bazen kızıyor ,ellerını sallaya sallaya korıdoru adımlıyor sonra gelıp vılı vılı konusuyor. Kitap okuması da ayrı bir alem, eline aldıgı kitabı okur gibi tutuyor ve ses tonunu hic degistirmeden "gılı gılı vılı vılı" bir seyler diyor yani okuyor ablaları :)

Bu donemde bizlere yardımcı olacak birkac ipucu :
12 - 24 ay cocugun dıl gelısımıne katkı ıcın anne babanın yapabıleceklerı :

cocugunuzun elıne degısık esyalar vererek onları tanımasını saglayın ve ısımlerını bıkmadan tekrarlayın

onun evde yaptıgınızı ıslere katılmasına musaade edın ve yaptıklarınızı seslı bıcımde anlatın

cocugunuzla konusmalarınızda kuralına uygun kısa cumleler kurun.

aıle fertlerı dısındakı kısılerle konusması ıcın tesvık edın cumlelerı talım ettırın.

cocugunuzun sozcuklerıne yenılerını ekleyerek cevap verın. "bu mama" dedıgınde "evet bu senın maman" veya "abla gıttı" dedıgınde "evet abla okula gıtt" deyın.

evde yaptıgınız ıslerı onun duyabılecegı sekılde sozel olartak ıfade edın. "sımdı bulasıgı yıkayalım" gıbı..


Kaynak : Cocugumu Ben Yetistiriyorum Serisi - Ben Bana Verilenim

Modemime ne oldu?

Yaklaşık iki haftadır bozuk olan modemimiz iki kere merkeze gidip geldikten sonra düzeldi ,kendine geldi ,su an vazifesini kaldıgı yerden devam edıyor :)
Bu sürecte bize yorum yazan arkadaslara ayrıca tesekkur ediyorum.

Bu iki haftada neler mi yaptık? Yaklasık on gun sonra tasınacagımız icin gunlerimiz yeni evin eksiklerini gidermek ve oturdugumuz evi toparlamakla gecti. Ahmet Selim pasa müsaade ettigi muddetce annesi koli yaptı ,valiz hazırladı evin bir odasına yıgdı. Oglus da bu ara inanılmaz arastırmacı karıstırmacı bir halde oldugu icin bunlar pek kolay olmadı tabi :)

Bu ara gercekten ciddi bir merak donemındeyiz, herseye el atmak istiyor. Kapılara boyu yetisip acabılıyor, bir seferinde evin kapısını acmıs bir halde yakaladım. Evin icindeki banyo - wc kısımlarının kapılarını kapatmak yetmiyor artık. Sessiz bir anında bilin ki banyoda kesfe cıkmıs olabılır. Aygazı cevırmeyı de ogrendık, dolayısıyla tum dugmeler yerlerınden sokuldu, o minik demir kısmı cevirip ocagı yakabiliyoruz :) Ne yaparsam yapayım bir gozum daima uzerinde minik kusun :)

8 Nisan 2008 Salı

Cumalıkızık & Oylat Kaplıcaları

Haftasonu Bursa daydık. Feribotla Yenikapıdan Güzelyalıya ordan da karayoluyla oncelikle Cumalıkızık koyune sonra da Oylat kaplıcalarına gittik. Her iki yer de hem İstanbula yakın hem de cok guzel yerler.

Ozellıkle Cumalıkızık köyu 600 yıllık evleri, daracık taslı sokakları ,koy halkının hibeleriyle olusturulmus olan mutevazi muzesi ,kahvaltısı ve yemekleriyle gidilip gorulesi hatta kucuk pansiyonlarında kalınıp birkac gun gecirilesi bir yer. Simdilerde dizi cekimleriyle adını duyuran koy meydanında kucuk bir pazar var. Ev yapımı un tarhanası, mantı ,erıste ve receller satılıyor. El urunu ahsap sus esyalarından Ahmet Selim pasaya kucuk bir araba ve ufak bir pecetelik aldık.

Koy pazarında satılan ev yapımı urunler. Isırgan otlu un tarhanası ve eristeden bir paket aldım ,test ettim her ikisi de gayet güzel. Maviboncuk isimli kucuk pansiyonda ahududu suyu ictikten sonra ahududu recelinden almadıgıma hayıflandım. Bu pansiyonda hem kalınabilecek eski tarzda dosenmıs odalar var hem de kahvaltı yapabılecegınız, mantı vs.. yenebılecek otantık bir restoran kısmı var. Sobayla ısıtılan restoran kısmındaki mobilyalar aileye dedelerinden kalmıs gercek antikalar.

Taslı yolda ana ogul bir fotograf cekinelim dedik. Ahmet Selim yavrucuk koyu gorunce costu, duz yolda daha yenı yenı yuruyen mınık kus taslı yollarda kendı yurumek ıstedı. Gozlerı mınıcık kalıncaya kadar kostu oynadı ,uykusuzluk rekoru kırdı.

Mavıboncuk pansiyon kısmından bir goruntu. Kalınan odalardan bu araya cıkılıyor bır nevı lobi mi diyelim :)

Odalarda hersey dusunulmus. Ufak bır banyo kısmı eklenmıs. Bebekli aileler ıcın bu da besikli oda. Etek suslerine dikkat :)

PAnsiyonun penceresinden iceri yansıyan gunes.

Koy meydanındakı evler.

MAvıbocuk tan.



Burası da Oylat Kaplıcalarından bir goruntu. Burası da cok guzel bır yer. Ilkbaharla bırlıkte yesılın sarıdan kırmızıya kadar her tonunu odanızdan gormek mumkun. Rakımı yuksek oldugu ıcın havası da cok guzel.
Ahmet Selim pasa kaldıgımız yerde bayagı oynadı, yemekte diger cocukların pesınden kosturdu.
BAba ogul yolda yuruken.

31 Mart 2008 Pazartesi

Gündelik Haller

Bugunlerde vaktimiz genelde evde geciyor, oglusun uyku düzeni malesef yine bozuldugu için gece yatmaz gündüz kalkmaz bir haldeyiz :) e bize de paşanın uykusunu beklemek düşüyor. Dün gece biraz daha vakitlice - vakitlice dediğim saat 11 :) - yattığı için ben de ertesi sabah gelecek misafirim icin mutfağa geceyim dedim. Birbucuk saatte 3 sefer uyandık ,mayalı hamuru gide gele ancak bir şekle sokabildim :)

Elimizde cay, kahve ,soda bir seyler ictiğimizi görüyorsa mutlaka elinde bir kaşık icine sokmak ya da tatmak istiyor. Sıcaktan falan korkmuyoruz, azıcık bir yüzümüz ekşiyor o kadar :)

Mama sandalyesinde tam yemege alıstı derken artık sandalyenin tepsisine oturup ayaklarına da koltuguna koyarak yemeyi kesfetti. Sandalye üzerinde bilumum akrobatik hareketleri yapıp annenin yüreğini agzına getiriyoruz :)

Dısarıda yakın mesafelere bebek arabasını kullanmadan yürüyerek gidip geliyoruz ,cok hosuna gidiyor. Yalnız saga sola bakmaktan 10 dk lık yol yarım saatte ancak alınabiliyor :)

Elektrik süpürgesi en yakın arkadasımız ,bu toz yığınına bayılıyor. Saatlerce oynayabilir ,elinden zor alıyorum. Oyuncak olanı da var sanırım ama bu yastaki bir bebegin ilgisini ceker mi acaba? Bir de aslı hemen yan odadaysa :)

Kayda değer bir ayrıntı : babanın sehirdısında oldugu gün evde sıkılınca anneyle basbasa Güllüogluna takıldık :) Garson abileri pek sevdi :)

Midem biraz bozulmus da:)

22 Mart 2008 Cumartesi

Neredeydik

Yaklasık bir haftadır ananemizdeydik, babamız yurtdısında oldugu için bize de buyuk bir zevkle oraya gitmek düstü :) cocuklar kalabalık ortamları seviyorlar anneye yükleri azalıyor. Annemler Degirmenderede oturuyorlar, bilenler bilir İzmitte bir belde. Buranın cok güzel bir sahilivar. İzmirde okumus İstanbulda oturan biri olarak buradan daha güzel bir sahil şeridi görmemis oldugumu belirtmek isterim :) cok rahat ailece gezebileceginiz bir yer, en güzeli de sahil kenarındaki çay bahçeleri. Büyük kentlerin sahil kenarları ya restorant ya da yalı vs.. evlerle cevrilmis durumda. Degirmenderenin sahili cok dogal, evinizden getirdiginiz birseylerle çay bahcesine oturabilir denize karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Kayda değer bir ayrıntı : ilk berber ziyaretimizi yaptık, cok kısa sürdü :) sadece önden uzamıs olan percemlerini kestirdik. Arkadaki kıvırcıklar kaldı.

Biz ordayken teyzemiz de geldi ne iyi oldu :) Betüşü gördük, beraber sahilde gezdik. Güzel bir hafta geçirdik, bakalım babamız bir daha ne zaman şehir dısına çıkar bekliyoruz :)

Sahil 1

Sahil 2

Sahil 3

Dedeler ve torunlar :)
Dayımızın GS li sapkasıyla Betüş ve bizim oglan

Ve dönüs yolundaki bıdık :)

4 Mart 2008 Salı

Haftasonu Emirgan da...

Haftasonu Emirgan Korusuna gittik. Yaklasık 4 yıldır İstanbul da olmamıza ragmen ilk ziyaretimizdi. Cok güzel, ferah bir yermis gercekten, bir de lalerin dikildiği zaman gitmek istiyorum nasipse. Manzara özellikle cok güzeldi , gitmeyenler varsa tavsiye ederim mutlaka. Yalnız sahil yolu cok kalabalık oluyor aklınızda bulunsun :) gidişte biraz da gezme maksatlı sahil yolundan gittik, dönüste cevre yolunu kullandık daha sakindi.


Ahmet Selim paşa giderken trafigin sıkışık oldugu zaman uyudu cok şükür. Koruda arabasıyla gezdi, kendisi yürüdü, kahvaltısını açık havada yaptı. Etrafı seyrederken ağzına ne vermisim, ne kadar vermisim farkında bile degil ,ne gelse yiyor maşallah:) bana da bayagı kolaylık oldu :)

Meraklı bıdık :)



Arabanın içinden çekilen bir fotograf, bir kısmını alabildim sadece.

Bogaza nazır çay...

Süzülmüş Tosun :(

Ahmet Selimi birkac haftadır görmeyen arkadaşlar kilo vermiş diyorlar, ben de eski fotoğraflarını - cok eski degil ,en fazla bir ay öncesi - karıştırdım. Hakikaten tosunum süzülmüş :( biraz boyuna vermiştir inşallah, yemesinde bir değişiklik yok, emmeye de büyük bir zevkle devam ediyoruz :) Ama bu sıralar aşırı hareketli , iyice uykusu gelene kadar oynamak ,birşeylerle oyalanmak istiyor. Enerjisi maksimum seviyeye çıkmış durumda :)

Ahmet Selim ilk doğduğunda adı gibi çok "selim" bir bebekti, çok şükür ilk dönemleri rahat geçirdik, hatta ananesi bu "selim"likten biraz da korkmuş :)) ama şimdi kabak çiçeği gibi açılmış durumdayız :) gezelim, tozalım ,oynayalım oh ne güzel :) Bu akşam gözlerinden uyku akmasına rağmen başını yastığa binbir zahmetle koydu yaramaz. Artık bebeklikten çocukluğa doğru ciddi adımlar atmaya başladık galiba...Eski fotoğraflara bakınca bunu daha iyi anladım ve her anın güzelliğinin ayrı olduğunu ,huzur ve mutluluğun da esasında bunu "farketmek" olduğunu hatırladım..

Lolipop keyfi


Evet Ömercim evdeyim hadi bize oynamaya gel :))


Pek bi mutlu :)


Eski TOSUN günleri anısına :)